8 Şubat 2011 Salı

OKUNSUN DİYE YAZIYORUM BUNLARI :))))))

OKUNSUN DİYE YAZIYORUM BUNLARI :)))))) SADECE RESİMLERE BAKILSIN DİYE DEĞİL... ;)

Ben bugüne kadar kusursuzluğu arayan hiç kimsenin yaşamında iç huzuru bulabildiğini görmedim. Her şeyin mükemmel olmasını aramakla, iç huzuru istemek birbirine ters düşer.


Bir şeyi mevcut durumundan daha iyi hale getirmeyi hedef almışsak, kesinlikle kaybedeceğimiz bir mücadeleye girmiş oluruz. Elde olanla yetinip şükredeceğimiz yerde, o konudaki yanlışlığa ve bunu nasıl düzeltebileceğimize odaklanıp kalırız. Tüm dikkatimizi bu yanlışlığa yoğunlaştırdığımız zaman da, durumumuzdan mutsuz ve şikâyetçi oluruz.

İster dolabımızın dağınıklığı, arabamızdaki bir çizik, eksik sonuçlandırdığımız bir iş, birkaç kilo vermemiz gerektiği gibi konular olsun, ister başka birinin tavırları, görünüşü veya yaşam biçimi gibi bize ters gelen şeyler olsun, dikkatimizi sadece kusurlara yöneltmemiz, bizi asıl hedefimiz olan sevecen ve ılımlı olmaktan uzaklaştıracaktır. Bu strateji elinizden gelenin en iyisini yapmayın anlamına gelmez! Sadece yaşamdaki yanlışlara kendinizi fazla kaptırıp, tüm dikkatinizi bunlara vermeyi bırakmanızı öngörür. Bir işi daha iyi yapmanın mutlaka bir yolu vardır, fakat bu, mevcut durumun tadını çıkarmayıp, iyi yönlerini görmezden gelmek anlamına gelmez. Mesele bunun farkına varmaktır.

Burada çözüm, mevcut durumu daha iyi hale getirmekte ısrar alışkanlığına kapılacağımız anda, kendimizi tutmaktır. Böyle olunca kendinize yaşamın o anda da pek fena sürmediğini hatırlatın. Kendi yargılarınızın yokluğunda, her şey pekâlâ güzel gidecektir. Yaşantınızın her alanında kusursuzluk arayışınızı bıraktıkça, yaşamın kendi içindeki kusursuzluğu keşfedeceksiniz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder