29 Mart 2011 Salı

zaman...


Çok zaman önceydi...
O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu...
İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı...
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı...
Derken “Zaman” diye üç parçalı bir buluş yaptı insan...
Bir parçasına “Dün” dedi, diğer parçasına “Bugün”, öteki parçasına da “Yarın”...
Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu...
Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı...
Farkında olmadan rezil etti bu gününü.
Oysa yarın, bugüne dün diyor, dün de bu gün için yarın diyordu...
Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı...
Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...
Mutsuz oldu insan...
Ve ne gariptir ki yarının telaşını da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı;
Ama bugünü hiç yaşayamadı...
Ne yarın ne de dün!...