25 Şubat 2011 Cuma

"Yenikapı"nın hikayesi


4. Murat devri... Padişah tarafından, mey, afyon ve fal bakmak yasaklanmış. İstanbul’da bütün meyhaneler ve keshaneler "yeraltı" takılmaya başlamış. 4. Murat bir gece, tebdil-i kıyafet İstanbul’a indiğinde, karsıya geçmeye karar verip bir sandal kiralamis. Sandalcı müşterisinin sultan olduğunu bilmiyormus tabii. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çekmiş. İpin ucunda bir testi! Sultan,
"Ne var o testinin içinde?" diye sormuş. Sandalcı
"Ne olacak, mey iste" diye gülerek müşterisine ikram etmiş. Her ne kadar yasaklamış olsa da, 4. Murat’ın alkolle arasının iyi olduğu bilinir. İkramı kabul etmiş ama yine de,
"Mey yasak. Hünkârımız görse kafanı vurdurtur diye korkmuyor musun?" diye sormaktan da geri kalmamış. Sandalcı da haliyle,
"Yahu hünkâr ner'den görecek bizi denizin ortasında" demiş.
Aradan biraz zaman geçmiş. Sandalcı bu kez de, teknenin tahtalarından birini kaldırıp aradan afyon çıkarmış ve nargilesine atarak körüklemeye başlamış. Gönlü zengin adam, hemen müşterisine de ikram etmiş. Sultan yine kabul etmiş ama yasağı gene hatırlatmış. Sandalcı aynı şekilde,
"Kim görecek ki bizi denizin ortasında" demiş. Biraz daha vakit geçmiş. Bizim sandalcı cebinden fal taslarını çıkarmış. Hünkâra,
"Ver 5 akçe de falına bakayım" demiş. Fal 4. Murat’ın en kızdığı şeymiş, ama "Hadi biraz daha sabredeyim" diye düşünüp,
"Bak bari" demiş.
Fal taslarını elinde çalkalayıp atan sandalcı, "Efendi, sorunu sor bakalım" demiş. 4.Murat, "Hünkâr su anda nerededir?" diye sormuş.
Sandalcı taslara bakıp "Hünkâr su an denizdedir" demiş. 4. Murat güya endişelenmiş havalarına girip,
"Sakın yakınımızda bir yerde olmasın" diye sormuş sandalcıya ve tekrar iyice bakmasını söylemiş. Sandalcı taslara tekrar bakmış ve birden, 4. Murat’ın ayaklarına kapanıp,
"Affet beni hünkârım " diye yalvarmaya başlamış. Kıyıya dönene kadar yalvarmaya devam etmiş. Padişah dayanamayıp,
"Sana bir soru soracağım. Eğer bilirsen seni affederim. Bilemezsen boynunu anında vurdururum" demiş.
Sandalcı sevinçle, "Padişahım çok yaşa" demiş ve merakla soruyu beklemeye başlamış. 4. Murat, sandalcıya,
"Dönüşte İstanbul’a hangi kapıdan giriceğim?" diye sormuş. Tabii sandalcı hemen itiraz etmiş,
"Hünkârım, simdi ben hangi kapıyı söylesem, siz başka kapıdan girersiniz. Affınıza sığınarak, gireceğiniz kapıyı bir kâğıda yazsam ve size versem; kapıdan geçtikten sonra okusanız olur mu?" demiş. Hünkâr başını "Olur" anlamında sallayınca, sandalcı tahminini yazıp kâğıdı vermiş.
4.Murat kâğıdı alır almaz, daha bakmadan, yanındaki fedaisine,
"Hemen boynunu vur su kâfirin" emrini vermiş. Sonra da,
"Surlara yeni bir kapı açıla! İstanbul’a oradan giriceğim" demiş çevresindekilere. Kapı 5–10 dakikada açılıp, padişah ve erkânı şehre girmiş. 4. Murat bir ara, sandalcının kâğıda hangi kapıyı yazdığını merak etmiş. Kendinden çok eminmiş, laf olsun diye cebindeki kâğıda bakmış. Ama okuyunca hayretler içinde kalmış. Sandalcı kâğıda şunları yazmışmış:
"Hünkârım, yeni kapınız vatana millete hayırlı uğurlu olsun"
O gün bugündür de işte o kapı, "Yenikapı" olarak anılıyormuş
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder