29 Ocak 2011 Cumartesi

Bugünlerde...




Bugünlerde...
Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı.
Daha büyük evlerde kalıyoruz ama daha küçük ailelerde yaşıyoruz.
Konforumuz arttı ama zamanımız daraldı.
Diplomamız bol ama sağduyumuz az.
Uzmanlıklar arttı ama sorunlar çoğaldı.
İlaçlar çoğaldı, hastalıklar arttı.
Sorumsuzca para harcıyoruz ama az gülüyoruz.
Trafikte çok hızlıyız ama çabuk parlıyoruz.
Akşam geç yatıyor, sabah yorgun kalkıyoruz.
Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz.
Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik.
Çok konuşuyor ama az gönül veriyor, bol yalan söylüyoruz.
Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik.
Hayata yıllar ekledik, yıllara hayat katamadık.
Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza geçmek için evden çıkmıyoruz. Uzaya ulaştık ama ruhun derinliklerine inemiyoruz.
Havayı temizledik ama ruhları kirlettik.
Atomu parçaladık, önyargılarımızı yıkamadık.
Çok yazıyor ama az gelişiyoruz.
Daha çok plan yapıyoruz ama daha az sonuç alıyoruz.
Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla...
Gelirimiz arttı, kişiliklerimiz zayıfladı.
Tanıdıklar çoğaldı, dostlar eksildi.
Çabalar arttı ama mutluluklar azaldı.
Bilgisayar ağları kuruyoruz, bilgi otoyolları inşa ediyoruz ama kendi aramızdaki iletişimde zorlanıyoruz.
"Dünya Barışı" diye, silahlanırız!
Daha mutlu olmak için "somurtarak" çalışırız.
Yani bugünlerde, kim olduğumuzu sorguluyoruz...
Eve çift maaşın girdiği ama çiftlerin boşandığı...
Güzel evlerin yuva olamadığı...
Kaçamak seyahatlerinin, kağıt mendil gibi ilişkilerin...
Gir çık gönüllerin, tek geceliklerin...
Kilo dertlerinin ve her derde deva vitaminlerin...
Vitrinlerin dolu ama gönüllerin boş olduğu... Günlerde yaşıyoruz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder