22 Temmuz 2011 Cuma

sen...

Sen gidince bulutlarımı çaldılar, yağmur artık yağmıyor...
Hep güneş, yakan kavuran içimi kurutan güneş...
Kimse bu şehirden nefret ettiğimi, kimse yağmurları sevdiğimi, kimse sensizliğin iliklerimi kemirdiğini anlamıyor...
İstiyorum ki kafamı yasladığımda omzunun o muhteşem yuvarlağına kavuşsun alnımın köşesi...
Korkunç yerlerde gözlerimi kapat o dünyanın en güzel elleriyle...
Adının her harfi için ömrümden bir yıl alsalar...
Aldıkları o yıllara karşılık bana sarılıp beni tutacağın 5 kısacık dakika versinler...
Olmaz mı?..

deha...

Hiçbir fikre sahip olmamak kadar kafa rahatlatıcı bir şey yok! Her iyi kitap insanın aynasıdır, aynaya bakan bir maymunsa, aynada görünenin havari olması imkansızdır... Kişi karakterini, gocunduğu fıkradan belli eder... Herkesin yılda bir kez deha olacağı tutar. Gerçek dehalar ise bunu daha sık yapar...