
Hani hepimizin arada bir kendisiyle başbaşa kalma anları vardır ya... İşte, "mola ihtiyacı" buna denir :))
Dünyanın en güç işi bir şeyin nasıl yapıldığını bilirken, baska birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir. Eğer bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir ve "tecrübe" insanın istediğini elde edemediğinde elinde kalandır.
Bilgin ne kadar fazla olursa olsun, bildiğin ve anlatabildiklerin karşındakinin anladığı kadardır. Anlamış olduklarını sananlar, ya da anlamış görünenlerin çoğu, anlamamış olmaktan utananlardır.
Dünyanın büyük adamları, okullarında en büyük öğrenci değillerdi. Dünyanın en büyük okullarını bitirenler de her zaman büyük adam olmamışlardı.
"Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin ağzı kalplerindedir" hal böyle oldukça; ben hayattan daha çok 'MOLA' isterim...
Öğrendim ki...Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki...Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki...Hayatında nelere sahip olduğun değil, kiminle olduğun önemli...
Öğrendim ki...Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her şeyin iki yüzü var.
Öğrendim ki...Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirebilir.
Öğrendim ki...Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki...Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında, çizginin nereden geçtiğini bulmak çok zor..
"Bazılarını hep aldatabilirsiniz.
Bazen de herkesi.
Ne var ki, herkesi her zaman aldatamazsınız!"
Sevgiyle...
Gözde Gürer 'Mola'da...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder